
ey ateşler içinde yanan sahillerimin
kumral saçaklara gölgeli rüzgarı..
zifiri karanlıklarda depreşen sorgularım
al ki yüzünde açan martı saflığı düş
çakmak gözlerinden yeşilime renk veren gülüş
doğ ki sararayım
doğ ki hüznün asılsın boynuma
bakışlarındaki gri yakamoza karışayım

asi ırmaklarından akıyorum şimdi
yırtarak yanaklarındaki arkı
sonsuzluğun göz yaşı olacağım
titret dudaklarını / irkileyim
dil uçunda acımtırak ıslaklık
çek içine / can suyun olayım

yıllanmış heveslerin çocuğuyum
avuçları parmak uçlarına aç bir ten
dudakları / dudaklarını kanatacak kerpeten !
-çivi gibi çakılmışım bağır tahtana
üzerimde sevdanın kangren ağrısı tutku
yüreğindeki yereyolculuğum
söndür ışıkları!
inkılap bekliyorum
acıların çığlıklarıma sinmiş ödemlerinden
patlayın diyorum / patlayın artık
aksın gergefimdeki iltihap geçmiş
yaralarıma merhem öpüşünle dokun
yerle bir olsun ütopyam
bir sen ol yüreğimdeki kopyam
şimdi son yaz çiçeklerinin hazana duruşudur zaman
serin esintilerin kuzey yamaçlarında sürünüyor yaz
takılmışım husumeti baharımı alıp götüren
efkarımı nefesinde sürüyen asi rüzgarların perçemine
uğultumla solgun yapraklarını okşuyorum
üşütme beni!
sen ki bittiğim nokta da başlayan
gün ışığı rengi çizgi
uzat ellerini diyorum / uzat
gün güneşle sarmaş dolaş olmadan
düşmeden bir öğlen tan vaktinin rahminden
kızılın her tonu gökkuşağı olsun ellerimizde
birleşsin diyorum dudaklar
değsin burun ucum göz koyağına
hızla atan iki kalpte patlasın bulutlar
gözlerimdeki yaşmakta oya gibi işlenmiş kirpik
koptum göç yollarından
düşürme beni!
Levent Saral
Yüreğimden geçen iki kelime
sana söylemek isteyip de söyleyemediğim bazı şeyler var içimde.
konuşmak isteyipde konuşamadığım bazı kelimelerim..
sevgi ne çok sorumluluk getiriyor ardından..
güzel şey sevmek sevilmek..
peki ya hiç düşündüğün oldu mu ne kadar değerini biliyosun sevdanın.
veya sevdiğinin..
“bugün sevdiğim için şunları yaptım yüreğim sağol” diyebiliyomusun..
her geçen gün kıymetini daha iyi anlayabiliyomusun?
sevdiğin için ağlayabiliyomusun
o mutluluktan tat alabiliyomusun?
ben sevdiğim için mutluyum.
mutluluğumu paylaşabildiğim için
kendimle yüzleşebildiğim için gururluyum..
tek istediğim ne biliyomusun şu hayattan?
tek istediğim sevdiğim kadar sevilmek
sevdiğim kadın tarafından mutluluk yaşamak..
saygı görmek özlenmek değer verilmek
tek bir nefes olmak..
bugün ilişkime dönüp baktığımda asla pişman olmamak..
“iyiki varsın sevgilim” diyebilmek..
ona o mutluluk hissini yaşatmak..
acıları da var tabiki herşeyde olduğu gibi hayatta..
ve bu acıları “ver elini bana” demek umuduyla yaşamak..
iki bedende tek can olmak sevmek diğer anlamıyla..
ben seni seviyorum aşkım..
sevdiğime de pişman değilim.
ilgi istiyorum ya senden biraz daha fazla
sıkılıyosun sen her seferinde böyle şeylerden ama bunları yaşamak umuduyla sevdim seni..
varolma sebebim sen ol diye özlüyorum seni..
sende her sesimi duyamayışında özle beni..
aynı canda sev beni..
hayatında varolmayışımı düşünerek
o korkuyla yaşa beni..
inan insanın sevdasını kaybetmesi kadar kötü bişey yok hayatta..
dünyası kararır ya insanın
işte kararmasın dünyamız..
hayatındaki tek can ben olayım senin için..
seninde varolma sebebin ben olayım..
aklının bir köşesinde mutlaka ben olayım.
hiç çıkamayacak derin bir yerinde..
yüreğinin içinde ruhunun gittiği her yerde..
çok şey gibi gözüksede değil aslında
senden sadece yüreğini istiyorum
bana ait olacak tek şeyi manevi yönünü istiyorum senden..
bugün senden bişey daha isticem..
bugün ikimiz için bir şey yaparmısın?
gönlünden ne geçerse dilediğin bir şeyi benim için yaparmısın?
“bugün yüreğimden seni geçirdim hayatım” demen bile kafi benim için..
diyorum ya manevi halini istiyorum ben..
yüreğindeki çocuğu istiyorum..
ben bugün senin için ikimiz için bir şey yaptım
sana yüreğimden geçen iki kelimeyi yazdım..
ne üzmek nede üzülmek istiyorum..
sadece mutluluğumuzu paylaşmak istiyorum..
iyi ki tanıdım seni iki gözüm
seni çok seviyorum herşeye ve herkese inat…
Ben ne kadınlar sevdim
Ne kadınlardan geçtim
Hayatımın her çağında…

Mavi gözleriyle içime akan
Raks ettikçe yüreğimi hoplatan
Savurdukça uzun siyah saçlarını
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Aynı havayı solumak bile acı veriyorsa artık,
Benim bu şehri terk etmem lazım…..
Ne yapalım olmadı…..
Sahi hangimiz beceremedik sevmeyi….
kısacık bir andı, bana cam sesleri gibi
bir anı kaldı
kısacık bir andı, o çok duyarlı dengeler
yansıdı
dünya ile kişi
yağdı
değildin sen
ben sonsuz kişiydim,
o kapıdan çıkarken
anıların can kırıkları gibi
toplandığı an
başka anıların anıları
geçiyor aklımdan
lale müldür
ne sen beni sor
soyunmuş seslerimiz tenden
boşlukta bir aşk örüyor
yaklaşır dalga dalga zamansız
kavuşsa da seslerimiz birbirine
biz kavuşamayız
ne öpecek dudaklar
ne görülecek yüzümüz var
ne görecek göz
bir aşk örüyoruz boşlukta
çizgiden soyut
zerreden öz..
bülent ecevit..1953
Sen en uzun Şubat’sın sevdiğim
Haftanın dokuz günü.
Yedi mevsim yaşanır
bir yılda sende;
Yetmiş yedi saat
topu topu bir günde.
Sen en uzun Şubat’sın sevdiğim,
en uzun gece.
Ebru İpek
Korkmazdık geceden, silah sesinden,
Elimi ayağıma dolaştıran güzelden…
Uçardık göklerin penceresinden
Yıldız ülkesine, mavi sonsuzda
Gönlümüze henüz gelmemişti güz,
Sevgi sürülürdü ekmeğimize,
Neşeyle evcilik oynardık gündüz
Bereket dolardı evlerimize
Ölümü bilmezdik öldürmeyi de