Deniz yeşil Gök gri, Rüzgarın rengi çamur
Güllerin benzi solgun Kirliliğini soluyoruz doğanın
Simsiyah hüznün teni Maviler değil,eskisi gibi
Umutlar bile yaşamıyor içinde Yeşiller utanıp
Kızarıyor insan oğlundan. İnsanlarsa,pembe düşler peşinde Çiziyorlar,gökkuşaklarını yeniden
Sanki kendi eserleriymiş gibi hoyrat Sanki babalarının malı gibi sorumsuz Geçme yarışındalar altından Öyle kandırmış birileri Oysa o kadar acımaz ki zaman Siyaha dönmeye,devam ediyor mavi
Kirlenmeyen ne kaldı geriye?
Sen mi?
Ben mi?
Yüreğim asi mavi Ama bir şeyi biliyorum
Birileri,duydu sözlerimi
Ve ayriliklarin vakti gelmisti,Her sevgilinin ayrildigi gun bizide bulmustu,
Gozyaslarim gidisine degil, seni biraktigima akiyordu,Ve her askin sonu oldugu gibi bizimkininde sonu gelmisti,
Belki de bundan sonra yoksun, belkide varsin Unutursun diyorsun ya,Belki unuturum belki unutmam...
Sadece icimde bir ciglik var...Ayrilirken belkide gunes isitmiyordu dunyami,Gunes aydinlatmiyordu yolumu,
Ve karanlik dunyamda sadece,Ve sadece cigliklar kopuyordu,Belkide vardin, belkide yoktun...
Ne eskisi kadar, ne de eskisinden cok..Ve gunes isitmiyordu aydinlatmiyordu dunyami Ve icimde sadece cigliklar kopuyordu.... Bir bulbulun gule feryadi,Bir mecnunun leylaya olan sevdasi,
Ve benim icimde olan cigliklarHepsi ayni kapiya cikiyordu....Ve ayrilik vakti gelmisti, Icimde sadece cigliklar vardi, cigliklar......
Sessiz Cigliklar...
Sen vurdunda ben ÖLMEDİM Mİ??söylesene
Anne ölüyorum
Anlamsızlaştı bak her şeyim
Benliğimi yitiriyorum
Anne tut ellerimi
Bilmediğim bir boşluğa düşüyorum.
Gülmeyi unuttum anne
Kaçıncı asrındayım ömrün
Suskun kalıyor feryatlarım
Anne bak ölüyorum.
Hani oğlun var ya?
Hani yitirilmiş umutların
Hani gözlerinin gülen yanı var ya?
Ölüyor anne tut ellerini.
Vasiyetimdir anne
Beyaz damatlığımla gömün beni
Anlamsızlaşıyorum
Öldürün beni…
ASİ VE MAVİ BİR SEVDA BU...
Gündüz gözü ile görülmeyecek sevdalarla tanışmışım. Yangınların ortasında, yaprakları yeşil ama bir o kadarda maviyi anımsatan bir yerçin.
Güneşten daha sıcak yıldızlar gibi pırıl pırıl. Sadece doğruyu taşıyan, olduğu gibi görünen bir yazgı... Dünyanın en karanlık yerinde bile olsan yazgının getirdiği sıcaklık ve beraberindeki ışık, her şeye yetiyor.
Gündüz gözü ile görülmeyecekleri görebilecek kadar Asi bir Mavilik bu... Dünyanın hiçbir yerinde olmayan kazanmak için gereken tek şeyin asi bir sevdanın olduğu bir ateş. Asi ve Mavi bir sevda bu dünyanın en soğuk yerinde bile olsan, yüreğindeki ısı buzulları eritir...
Ama her yürek taşıyamaz bu ateşi. Kimi zaman sen de yanarsın bu ateşte, eriyip gidersin...
Her kesin kaldıramayacağı bir bu, taşımak için yürek gerekir.... Cesaret birazda delilik, sevda gerekir, gözü karanlık, yüreği mavi , düşüncesi yok, kaygısızca, nedeni yok, beklentisi olmayan.
Her yürek taşıyamaz bu sevdayı Asi ve Mavi bir sevda bu !...
AMA ARTIK KIRMIZA MAHKUM EYLEDİN BENİ.YÜREĞİMİNN RENGİ.
ßİR @$K V€ İKİ Y@RIM YÜR€K... ......kırık bir aşk.............hikayesi bu...
..umutsuzluklarla..........ve hüzünle dolu...
güneşinden yoksun; umut, bulutlar ardında
gökyüzü kapkaranlık ve biz burada ışıksızız
yollar aşılamaz türden, ufuklar bizden uzak
.bugünler mutsuz ve yarınlar çok umutsuz
...amaçlar belirsiz ve araçlar çok yetersiz
.....görüşebilmek zor, görüşmemek zor.
.........sevebilmek ve de sevilebilmek,
............ne kadar mümkün sence?
...............ne kadar olası bu düş?
..................birleşebilir miyiz?
.......................sen-ve-ben
.........................bir gün!
...........................? ?
Bulutuna sadık yağmurlar gibi gel, ve kadim bir dostu uğurlar gibi git,geceyi içine döken tomurcukların yeşiliyle gel; goncayı açılsın diye bekleyen bülbülün diliyle git,bülbüller konan dallarda yaprak gibi gel, ve derinlerde bendini yıkan bir ırmak gibi git.Pişmanlık dolu yüreklerden sancılarla git...
Ve ağlamaktan korkma gözüm!..Ağla ki kirlenmiş olan vicdanın gözyaşınla yıkansın....
Ağlamak hassas ruhların ferahlama gayreti ve vicdan da yanan ateşi göz yaşlarıyla söndürme hamlesidir.
MADEM Ki GöZYAşI BiR KUTLU DEMDiR...AğLAMAYI BiLEN GöZLER içiN O BiR ERDEMDiR..
Bir ateş düşünün, dumanı âh ile çıkar da külleri göz yaşına karışır ya Hayat bir mum alegorisidir hani, mumun başındaki yanış gözde yaş olur da gözyaşı alevle barışır ya Alev can ipliğini yakınca, acıdır ki, bedenini eritir de mumun, su ile alev birbiriyle yarışır ya
Gözyaşıdır ki yıkayarak yakar, yakarak yıkar. Arıtır ve eritir; temizler ve gizler Fazilettir,diyettir.Bu yüzden denilir ki gözyaşı yiğitler kârıdır ve civanmertler vakarıdır.
BENiM DAVAM BEşERi DEğiLKi üMüDiM KIRILGAN OLSUN
GÖZLERİ VAR AMA...
ÖZLERİMİZİ KAPAMAYALIM
İNSANLAR UYKUDADIRLAR ÖLDÜKLERİ ZAMAN DİRİLİRLER.(1)
Ne kadar doğru bir tespit.Gerçekten de uykudayız ve o çok güvendiğimiz aklımız bizi uykudan uyandırmaya yetmiyor.bir gün gözlerimizi açıyoruz dünyaya ve sanki hep buradaymışcasına sarılıyoruz dört elle.Nereden geldiğimizi neden geldiğimizi hiç sorgulamadan.
Elde ettiğimiz bunca serveti bir mirasyedi gibi kullanıyoruz.Asıl sahibinin bir gün bize hesap soracağını düşünmeden.Yaptılarımızı hiçbir mantık ölçüsüyle açıklamak mümkün değil.Biliyoruzki bu hayat kısa,zaman su gibi akıp gidiyor.Buna rağmen :
HİÇ ÖLMEYECEK GİBİ
:sarılıyoruz hayata.Her aynaya bakışta gerçekle yüz yüze geliyor,yaşlandığımızı gördükce daha bir inatla sarılıyor insan dünyaya.Hayatın geçiçci olduğunu ve istesekte istemesekte :geldiğimiz gibi çırılçıplak:bırakıp gitmek zorunda olduğumuzu bile,bile bu hırs niye?Hergün biraz daha ölüme yaklaştığını bile,bile ölüme kayıtsız kalmak,Hiç birisini yanında götüremiyeceğini bildiği halde mal,mülk zevk lerin peşinde böylesine
hırslı olmak hangi mantıkla açıklanabilir?
DAHA KÖTÜSÜ HERKESİN GERÇEKLERİ BİLİP HİÇBİR ÖNLEM ALMAMASI.GÜNEŞİN SICAĞINA KARŞI KREM SÜRÜNÜYOR AMA CEHENNEM ATEŞİNE KARŞI HİÇBİR TEDBİR ALMIYOR.
Biliyoruz ölüm var bu bir gerçek.Biliyoruz bir gün sıra bize gelecek.Biliyoruz birgün hayat elimizden kayıp gidecek,biliyoruz sorgu sorulacak,hesap verilecek ama şaşırtıcı bir mantıksızlıkla illüzyon devam ediyor ve Efendimiz (a.s)sözü kulaklarımızda yankılanıyor:
İNSANLAR UYKUDADIRLAR,ÖLDÜKLERİ ZAMAN UYANIRLAR:(1)
Gittin...
Yüreğimde sevdanı bırakarak gittin.
Gözlerimde yaşlar bırakarak gittin.
Ben seni severken gittin.
Gittin işte ötesi yokki...
Seni özledim bitanem;
Kokunu,elini tutumayı,
Öpmeyi,sarılmayı özledim.
Başımı göğsüne koymayı...
Ama yoksun!
Gittin...
Sana özlemim büyükken gittin...
ELVEDA
Elveda demenle yıkıldım o an
Hayal mi gerçek mi anlayamadım
Gözümün önündeydi o yüzün bir an
Ağlamak istedim de ağlayamadım
Şimdi beni istiyorsan neden geleyim
Kalbimi kırmana bir daha nasıl izin vereyim
Bakma öyle gözlerime sen beni kaybettin
Bir daha asla seni sevmeyeceğim
Mevsimlerden sonbahar, aylardan ise eylül,
Her nasıl olmuş ise açmış nadide bir gül.
Zamansız açmış bir kez, yalnızlıkmış kaderi,
Mutluluk şöyle dursun, tanımış hep kederi.
Adı Gül`müş velakin gülmemiş bir kez yüzü,
Sonbaharda açmış ya, görmemiş bahar, yazı...
Ama öyle bir gül ki, güller görse kıskanır,
Ne gözler bakabilir, ne yürekler dayanır.
Derler ya, güzellerin şansı iyi olmazmış,
Mahkum olur dertlere, çilesi hiç dolmazmış.
Dikkat et kanma sakın tuzak kurup her yana,
Koparır soldururlar, yazık ederler sana.
Neden zamansız açtın, başını derde soktun?
Öğreten mi olmadı, ayları mı unuttun?
Dalına ne kelebek, ne de bülbüller konar,
Derdine yansa yansa bir tek Yozgatlı yanar
Vazgeçtim.
Bütün ömrüm hüsran ile geçince,
Acı, keder, hayat neymiş vazgeçtim.
Tüm sevdalar beni kurban seçince,
Gönül neymiş sevda neymiş vazgeçtim.
Dünya malı umurumda olmadı,
Aşk istedim gönül şifa bulmadı,
Halden anlar dost aradım çıkmadı,
Arkadaşmış sevgiliymiş vazgeçtim.
İnsanların kalbini hiç kırmadım,
Dostlarımı sırtlarından vurmadım,
Yaptığıma bir karşılık görmedim,
Anlayışmış iyilikmiş vazgeçtim.
Kim sır verse başkasına demedim,
Ser verdim de yine sırrı vermedim,
Yalan, hile hayatımda bilmedim,
Doğrulukmuş dürüstlükmüş vazgeçtim.
Feleğin söylediği her yalana,
Bıraktım her şeyi geçen zamana,
Ne imdada muhtacım ne de amana,
Kaderimmiş gelecekmiş vazgeçtim.
Benliğimi, öz saygımı kaybettim,
Amacımı hedefimi kaybettim
Anladım ki ben kendimi kaybettim,
Kendimden de nefret ettim vazgeçtim.
"Seninle mutluyum"
Ben senden öncede sevdim yesil gözlüm
Derdime ortakta ettimberaber sarkilar söyledim. Agladim güldüm sevindim...
Ama hiç kimseyi senin kadar sevemedim
Dertlerimi döküp ask sarkilari söylemedim
Seninle güldügüm kadar gülmedim
Seninle oldugum kadar mutlu olmadim...
Ben senden öncede terkettim yesil gözlüm
Hiçbirinin bakisi yüregimi acitmadi Hiçbirine yanmadim sana yandigim kadar
Hiçbirine aglamadim sana agladigim kadar
Ve hiç birini özlemedim çilginlar gibi
Seni özledigim bekledigim asik oldugum kadar..
Bir sen varsin yesil gözlüm yüregimde
Bir sana tutsak bu yüregim Al yüregimi demen yetti bana
Karanliklarimi aydinliklar siirlerimi sevgi doldurdu
Sen kahkahalar atar oldum bir evet demen yetti bana
Bir sen varsin yesil gözlüm herseyimde
Ben yalniz seninle mutluyum....
OLACAKSAM EĞER BİR ERKEĞİN KADINI TEK BEN OLMALIYIM ÖNCESİ UNUTULMALI SONRASI ASLA OLMAMALI TEK BEN. DÜNYA DURMALI YAPRAK BİLE KIMILDAMAMALI BEN OLDUKÇA BANA AĞLAYIP,BANA GÜLMELİ ACI ÇEKECEKSE İLLA BENİM İÇİN ÇEKMELİ TEK BEN. GÖZÜNÜN ÖNÜNDE DURMALI GÖZLERİM BAKTIĞI HER YERDE BENİ GÖRMELİ ALDIĞI HER NEFES BANA OLMALI OLACAKSAM EĞER TEK BEN BEN OLACAKSAM EĞER AŞK OLMALI.
Benutzerdefinierte HTML-Seite
BENİM OLACAKSAN EĞER TEK SEN OLACAKSIN ÖNCESİNİ UNUTURUM SONRASI ASLA OLMAZ TEK SEN. DÜNYAYI DURDURURUM YAPRAK BİLE KIMILDAMAZ SEN OLDUKÇA SANA AĞLAR,SANA GÜLERİM ACI ÇEKECEKSEM İLLA SENİN İÇİN ÇEKERİM TEK SEN. ALDIĞIM NEFES SENİN OLUR. GÖZLERİMİN ÖNÜNDE DURU GÖZLERİN BAKTIĞIM HER YERDE SENİ GÖRÜRÜM BENİM OLCAKSAN EĞER TEK SEN OLURSUN SEN OLACAKSAN AŞK OLUR.
ÖMÜR BOYU YIKANSAM DURMADAN,ATAMAM ÜZERİMDEN İHANETİN BIRAKTIĞI KARA LEKEYİ
BİR KIR ÇİÇEĞİYDİ BENİM SEVGİM
YILLARCA KANAT GERDİ SEVGİME KALBİM
BU KADAR KÖRMÜYDÜ GÖZLERİN
NASILDA UTANMADAN EZDİN GEÇTİN
SOLDU ÇİÇEĞİM ÖLDÜ YÜREĞİM
ANLAYAMADIM Kİ
SEN BENDEN NASIL GEÇTİN?
BİTTİ
BİR SEVDAM VARDI YÜREĞİMDE
BÜYÜKTÜ TERTEMİZDİ
EN GÜZEL RENKLER VARDI İÇİNDE
KISKANILACAK BİR SEVGİYDİ
RUHUMLA BESLEDİM SEVDAMI
HER GÜN Bİ KAT BÜYÜTTÜM
ŞİMDİ GÖRÜN ACIMI
YERLERE SERİLDİ BÜSBÜTÜN
BİR İHANET KİRLETTİ HER ŞEYİ
SİYAHA DÖNDÜRDÜ TÜM RENKLERİ
ALAY OLDU HERKESE BU BÜYÜK SEVGİ
NASIL SEVDİM BEN BÖYLE HAİNİ
BİR SEVDAM VARDI YÜREĞİMDE
BEN DOKUNMAYA KIYAMAZDIM
AŞKIMA KÖTÜ SÖZ GELSE
HERKESİ KIRARDIM DAYANAMAZDIM
ARTIK KALMADI NE AŞK NE SEVGİ
KİRLİ BİR EL GELDİ HERŞEYİ SİLDİ
O BÜYÜK SEVDA ŞİMDİ BİTTİ
SENİN GİBİ YALANCIYLA TÜKENDİ GİTTİ.
BİTER Mİ BİTMİYOR
NASIL BİTER BU YÜREK ACISI
NE ZAMAN UYANIRIM KABUSTAN
DİNERMİKİ GÖZYAŞLARIM
BİTER Mİ BU KORKULAR
YA BU GÜVENSİZLİK
NASIL TUTUNURUM BEN HAYATA
BUNDAN SONRA
YENEBİLİRMİYİM NEFRETİMİ
SİLEBİLİRMİYİM BEYNİMDEN
O LANETİN İSMİNİ
OLABİLİR MİYİM ESKİSİ GİBİ
EN İÇTEN GÜLÜŞLERİM GERİ GELİR Mİ
ESKİSİ GİBİ SEVEBİLECEKMİYİM
ISITACAKMI YİNE GÖZLERİN Bİ BAKIŞINLA
Bİ BAKIŞINLA UNUTTURACAK MISIN HER ŞEYİ
BİZ YİNE OLABİLECEKMİYİZ ESKİSİ GİBİ
TUTTUĞUNDA ELİMİ
YAŞARMIYIMKİ MUTLULUĞU
BEN NASIL UNUTURUM İHANETİ
NASIL DAYANIRIM ACISINA
HER GÜN SENİ GÖREREK
DOKUNARAK SANA
KATLANABİLECEKMİYİM GEÇMİŞE
UMUTLA BAKAMAM ARTIK GELECEĞE...
HER ACIYI TAŞIRIM BEN,İSTER ÖLDÜR HER GÜN,SÜRÜNDÜR İSTERSEN.AÇLIK SUSUZLUK VIZ GELİR İNAN SEN YANIMDA OLURSAN.RAZIYIM SENDEN HER GELENE YILLARCA GÖZYAŞI DÖKMEYE AMA NE OLUR
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
Ve ben artık
biliyorum:
Toprağın -
yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
Kadın sustu.
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
AYRILDILAR...
BİR NAZIM HİKMET ŞİİRİDİR...
SENİ DÜŞÜNMEK
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.
BİR ARMAĞANDIR HAYAT,ALLAH'TAN İNSANA SUNULAN; BAZEN YUMRUK ATAN PALYAÇO ÇIKIYOR İŞTE ARMAĞAN KUTUSUNDAN.....
YALNIZLIK
BİR KABUS GÖRDÜM,HİSSETTİM İÇİMDE ACISINI
BİR ATEŞ YAKTI
BİR RÜZGAR SAVURDU,BİLMEDİĞİM DUYGULARA
BİR KARMAŞA BİR BİLİNMEZLİK
BİR GİRDABA SÜRÜKLENDİM
ÜZÜLDÜM,KIRILDIM,YANDIM
ACITILTIM
TARİFİ YOKTU,AMA ADINI KOYDUM
YALNIZLIK!!!
gözlerde sevişmek Seninle yaşanacak bir aşkın öyküsünü Bir giz gibi derinden dün yaşattı gözlerin Sunduğu sevinçlerle o eşsiz bahar günü Yemyeşil bir adaktı, bir murattı gözlerin. Acılar uzaklarda, mutluluklarsa yakın Bir kaç saat içinde kaç yıldı yaşattığın Gözlerime sevgiyle bakarken, bana aşkın Ölümsüz olduğunu hatırlattı gözlerin. İçimde tek sen vardın, düşüncemde yalnız sen Birbirimizden uzak yaşadığımız o en Güzel yıllarımızı elemle düşünürken Hem ağladı sessizce, hem ağlattı gözlerin..
Eğer sevseydin
Böyle boynu bükük
Sana muhtaç, ellerine muhtaç
Bir gülümseyişine muhtaç,
Bırakıpta gitmezdin beni
Herşeyimle bağlanmışken sana
Ölüm bile ayıramaz sanırken,
Hiç sevmemiş gibi,
Savurup en büyük acılara,
Bırakıpta gitmezdin beni
Ne kadar da aptalmışım meğer,
Yalanmış gözlerinde ışıldayan gözler
Yalanmış bana sarılan kollar
Öptüğüm dudaklar,
Yalan söylüyormuş seni seviyorum derken
giderken,
Bütün umutlarımı,
Bütün değerlerimi,
Tek tek çiğneyen ayaklarının,
Bana yürüyüşü yalanmış
Köpeklere yem yapsam
Yeridir şu yüreğimi
Koparıp parça parça etmeli
Sana uzanan ellerimi
Ve sana kilitlenmiş beynimi
Kurşunlamalı,
Ben buna layığım
Ben bunu hak ettim
Hak etmesem
Bırakıp da gitmezdin beni
Canın sağolsun aşkım
Gururla dolsun yüreğin
Sevdalara yürek kapatmış beni
Deli divane ettin ya aşkından
Bir de sen vurdun ya
Bir de sen,
En incinmiş yanımdan
Sen çok yaşa
Sen çok yaşa aşkım
Ben sevdandan gebereyim..
Allah , doğru insanla karşılaşmadan önce yanlış insanla karşılaşmanızı istemiş olabilir. Fakat sonuçta doğru insanla karşılaştıysanız Bu Allah’ın bir lütfudur. Mutluluk kapısı bir yerde kapanıyorken,başka bir mutluluk kapısı açılıyor olabilir. Dikkat etmemiz gereken,açılan bu kapıyı görebilmemizdir. Sevgi bulmak için arayışa çıkmayın aldanabilirsiniz! Çünkü en doğru sevgi ummadığınız anda girer hayatınıza Ve Siz daha ne olduğunu anlamadan tutar elinizden... [/CENTER]
Doğru olan bir şey varsa o da şudur: Bir şeyin kıymetini ,en iyi onu kaybedince anlarız O zaman sahip olduğumuz tüm değerleri kaybetmemek için çaba harcamalıyız.Bu bizim mutluluğumuz. Sizi mutlu edebilecek en iyi insan yan yana oturduğunuzda, bir tek kelime bile söylemeden , sizi anlayan en iyi kişidir. [/CENTER]
Bu kişiye sizin için özel olduğunu Anlatmalısınız. [/CENTER]
Bir insanla , Mutlu olmak için her şeyin en iyisine sahip olmak gerekmez. Aynı anda değişik mekanlarda birbirini düşünmek bile yeterli olur bazen... Sana değer veren kişinin peşinden git. Çünkü o senin, karanlıklarını aydınlatan bir ışık olur
Gül Masalı, Rosa Hikayesi, Bir Aşk Gerçeği,Yaşanmış bir Öykü, Muhteşem Bir Öykü, Mutlaka Okuyun, Hayatın İçinden, Hayat Ve Getirdikleri, Hayat Öyküsü, Sonradan Gelen Mutluluk, Sevdikleriniz Ve Sizi Sevenler, Dinlemeden Bilmeden Aşk
.
Gül Masalı
Rosa Hikayesi
Bir zamanlar uzak diyarlarda küçük bir kasabada dürüst ve çalışkan bir genç yaşarmış. Tüm gün ustasından öğrendiği gibi demir döver kasabanın tüm ihtiyaçlarını giderirmiş. Sutean adındaki bu genç adam herkes tarafından sevilen sayılan biriymiş.
Bir gün dükkanına eski bir tencereyi tamir ettirmek isteyen hizmetçisi ile birlikte Rosa adında çok çok güzel bir kız gelmiş.. Sutean görür görmez bu kıza aşık olmuş, ama kız ona fazla yüz vermemiş. Tencereyi bırakıp dükkandan çıkmış. Güzel kızın ayrılması ile birlikte sanki dükkandaki ateş sönmüş; demirci Sutean'in kalbini buz gibi bir şey kaplamış. Güzel kızın kalbini kazanabilmek için bir çare aramaya başlamış. Ocağının başına oturmuş düşünürken bir parça demir almış ve onu şekillendirmeye başlamış. Çalıştıkça çalışmış ve ortaya çıkan şey şimdiye kadar yaptığı hiçbir şeye benzememiş. Eşi benzeri görülmemiş bir çiçek yapmış demirden... İncecik yaprakları birbiri etrafında kapanan dünyanın en güzel çiçeğini... Sabah tencereyi almaya sadece hizmetçi kız gelmiş. Demirci Sutean üzülse de güzel kızı göremediği için tüm umudunu çiçeğine yüklemiş ve aşkının elçisi olarak göndermiş hizmetçiyle...güzel kız çiçeği görünce büyülenmiş, kalbi yumuşamış ve Sutean'in aşkına karşılık vermiş... Sutean güzeller güzeli kız ile evlenmek için kızın babasından izin almak üzere yaşadıkları şatoya gitmiş.
Güzel kızın babası bir büyücüymüş, ve kızının sıradan bir adama, bir demirciye aşık olmasına çok öfkelenmiş. Bu ilişkiye hemen bir son vermeye yemin etmiş. Hemen orada Sutean'i öldürecek bir lanet okumaya başlamış ki, kızı dizlerine kapanıp onu engellemiş.bunun üzerine büyücü kurnazlığa başvurmuş; Sutean eğer sabaha dek şatonun etrafını demir bir çit ile çevirirse kızı ile evlenmesine izin verecek eğer başaramazsa güneş doğarken Sutean taşa dönecekmiş. Eğer korkuyorsa bir daha dönmemek üzere şatoyu terk edebileceğini söylemiş demirciye.. Demirci korkup da sevdiğini terk edebilecek biri değilmiş. Hemen işe başlamış, durup dinlenmeden çubuklar, teller hazırlayıp onları diziyormuş. Sabaha karşı büyücü demircinin çiti yetiştireceğini anlamış, ve onu engellemek için aklına bir kurnazlık daha gelmiş... Kızının kılığına bürünmüş ve şarkı söylemeye başlamış. Şarkı öyle derin öyle güzelmiş ki demirci çekicini bırakıp dinlemeye başlamış...Büyücü güneş doğana dek söylemiş.
Güneş ışıkları penceresine vurduğunda güzel kız uyanmış, hemen pencereye koşmuş; çitin yarısı duruyormuş... demirciyi uyarıp güneş ışığından kaçırmak istemiş, ama geç kalmış.. Gün ışığı üzerine değer değmez genç adam taşa dönüşmüş...büyücü neredeyse mutluluktan uçmak üzereymiş. Babasının oynadığı oyunu gören kız çok üzülmüş, ve elinde demircinin hediyesi olan demir çiçek ile taşa dönüşmüş olan sevgilisinin yanına koşmuş. Ağlamış, ağlamış, ağlamış... göz yaşları taşı eritememiş, ama demirden çiçeği canlandırmış. Gözyaşları ile beslenen çiçek büyümüş, serpilmiş, tüm şatonun etrafını çevrelemiş. Demircinin tamamlayamadığı çiti çiçeği tamamlamış. Bu güzel çiçeği görüp beğenenler alıp başka yerlere de ekmişler ve böylece tüm dünyaya yayılmış. Güzeller güzeli Rosa'nin (Gül) anısına her yerde onun adı ile anılır olmuş.
Seninle yaşanacak bir aşkın öyküsünü
Bir giz gibi derinden dün yaşattı gözlerin
Sunduğu sevinçlerle o eşsiz bahar günü
Yemyeşil bir adaktı, bir murattı gözlerin.
Acılar uzaklarda, mutluluklarsa yakın
Bir kaç saat içinde kaç yıldı yaşattığın
Gözlerime sevgiyle bakarken, bana aşkın
Ölümsüz olduğunu hatırlattı gözlerin.
İçimde tek sen vardın, düşüncemde yalnız sen
Birbirimizden uzak yaşadığımız o en
Güzel yıllarımızı elemle düşünürken
Hem ağladı sessizce, hem ağlattı gözlerin.
GÜNEŞ HER SABAH
umuda doğsun,
umut gözlerinde bir ışık olsun,
gözlerin uzaklara dalsın,
en uzağın bir adım olsun,
attığın her adımda yüreğine mutluluk dolsun... Her insanın bir öyküsü vardır,
ama her insanın bir, şiiri yoktur."
Özdemir Asaf
Senin kafan hala güzel
benim hayallerim aklımda
daha sarhoş olamadım ben
dilimde eski bir gazel
biraz bahar kokusu heybenden
ruhumda aşikar sesler
gözlerinden bulut gölgesi
içinde ıslığın,yakmakta dilini
ben,penceredeyim
senden çalıyorum
senin şehrini!
istanbul senin diyorum!
SENİ SEVİYORUM ÇÜNKÜ
Adını duyduğumda titriyorum.
İçimdeki sevda telleri titriyor
Eriyorum su olup akacağım sanki
Su olsam da sana akmak için yol bulurum ben
Ayaklarının dibine göl olurum
Sen bu aşk suyu ile yıkanırsın
Seni düşünmediğim tek bir an yok bile
Senin hasretine tutsak oluyorum
Hasret dedim de,seni özlemenin
bu kadar zor olacağını bilmezdim.
Bir sarmaşığa dönüşüyor hasretin,
bedenimi sarıyor.
Hasretten şikayet ETSEMDE ALDIRMA SEN
Kavuştuğumuzda yaşadığım bahtiyarlık
kötü olan ne varsa hepsini silip atıyor.
Seni Seviyorum Çünkü
Yanındayken dört mevsim bahar oluyorum
Seni o baharın en nadide çiçeği yapıyorum
Buram buram çiçek açıyorsun yüreğimde.
KOKUNLA BAŞIMI DÖNDÜRÜYORSUN HER ZAMAN
Bir bahardan diğerine uzanırken zaman
sensizliği aklıma bile getirmek istemiyorum.
Çiçek dedim ya, Bir çiçek adı verseydim sana
papatya olurdun Tomurcuklarıyla dünyaya, insanlara
baharın geldiğini müjdeleyen papatya
iddiasız ama güzel,güzel ama kibirsiz
Seni Seviyorum Çünkü
Sana baktıkça kendimi hiç keşfedilmemiş
bir kıtanın topraklarında buluyorum
Adım adım dolaşıyorum seni
Sana ait ne varsa öğrenmek istiyorum
Keşfetmeye aç bir kaşifim ben
Ancak senin topraklarında doyuyorum hayata
Sana her gün yeniden aşık oluyorum
Bu aşka ben bile şaşıyorum
Ama şaşkınlığım beni mutlu ediyor
Seni Seviyorum Çünkü
Her sabah kalktığımda bir günü daha
seninle geçirecek olmanın mutluluğunu
yaşatıyorsun bana Ben güne seninle başlıyorum
ve her gün hayatı yeniden keşfediyorum
Gök kuşağının her tonunu gölgede bırakan
en parlak renksin sen Her şey senin rengini taşıyor
benim için ancak o zaman anlamlı oluyorsun
Seni Seviyorum Çünkü
Soğuk günlerde içimi ısıtan ceketimsin
Sıcak günlerde ise ferahlık veren kuzey rüzgarı
İliklerime işleyerek esiyorsun
Her şeyde sen varsın.Nasıl olmayacaksın ki
sanki sen doğduğumdan beri içimdeydin
Yüreğimin en derin köşesinde idin
Sanki ortaya çıkmak için beni bekliyordun
Ve ben orada olduğunu fark edince
hak ettiğin yere çıkardım seni Seni Seviyorum Çünkü
Ama biliyorum ki güneşimde sen olacaksın gecenin sonunda.
Bu kez daha parlak ve aydınlık çıkacaksın karşıma
Seni Seviyorum Çünkü
Saçların ellerimin arasında kayıp giderken
dünyadaki cenneti bulmuş gibi hissediyorum kendimi
Her gülümseyişin içime yeniden yaşama sevinci dolduruyor.
Her gülümseyişin karamsarlığı yıkıyor,mutsuzluğu parçalıyor
Seni seviyorum çünkü,seni sevmeyi,sana dokunmayı,
seni dinlemeyi,sana bakmayı, seni koklamayı.
seninle paylaşmayı seviyorum.
Seni sen olduğun için seviyorum
Seni Seviyorum Çünkü
Seni sevdiğimi anlatmaya çalışırken
ne kadar çaresiz olduğumu da görüyorum
Her sözcükten sonra durup tekrar düşünüyorum
Seni yeterince anlatabildim mi diye
Biliyorum ki yetmeyecek.Bu kadar sözcükten
sonra bile sana sevgimi anlatamamış olacağım
SÖZCÜKLERİN BİTTİĞİ YERDE GÖZLERİME BAK
ONLAR BU SEVGİYİ ÇOK DAHA İYİ ANLATACAKTIR SANA!....
selam ve dua ile